Join Duome Forum to help us rebuild what was lost with Duolingo Forum closing and more...
Streak Hall of Fame

GalipDoan

Galip Doğan

916315 XP#13947
330
0+952
2196
1949

Learning English from Turkish

Level 25 · 916315 XP
886315 XP beyond level 25

Tree: Legendary
100% complete

Crowns: 330
You conquered all crowns

Skills: 55
You finished every skill

Lessons: 285
You finished every lesson

Lexemes: 1952
You have seen every word available

Strength: 50%
005500

Created: 2020-03-07
Last Streak: 952 · lost 308 days ago
Last Goal: 2022-11-23
Daily Goal: 50 XP
Timezone: UTC+3

Last update: 2023-09-20 12:26:45 GMT+3 +now


595036413

XP per Skill (2 weeks)raw

Temeller 1
 
Temeller 2
 
Yaygın İfadeler
 
Yemekler
 
Hayvanlar
 
Çoğullar
 
İyelik
 
Nesne zamirleri
 
Giyim
 
Fiiller: Geniş
 
Renkler
 
Sorular
 
Bağlaçlar
 
Edat
 
Tarih ve Zaman
 
Aile
 
Meslekler
 
Sıfatlar 1
 
Fiiller: Geniş 2
 
Zarflar
 
Yerler
 
Nesneler
 
İnsanlar
 
Seyahat
 
Belirteç
 
Sayılar
 
Fiiller: Geniş 3
 
Eğitim
 
Fiiller: Geçmiş
 
Fiiller: Mastar Hali
 
Fiiller: Geçmiş 2
 
Soyut Nesneler 1
 
Dereceli sıfatlar
 
Fiiller: Yakın Geçmiş Zaman
 
Fiiller: Mastar Hali 2
 
İlgi zamirleri
 
Fiiller: -miş+hikaye
 
Soyut Nesneler 2
 
Dönüşlü zamirler
 
Doğa
 
Fiiller: İsim Fiil
 
Spor
 
Sanat
 
İletişim
 
Tıp
 
Fiiller: Gelecek
 
Politika
 
Fiiller: İfadesel Gelecek Zaman
 
Bilim
 
Gelecekte tamamlanmışlık
 
İşletme
 
Fiiller: Kiplik
 
Olaylar
 
Fiiller: Şartlı Geçmiş
 
Nitelikler
 



Skills by StrengthCrownsDateNameOriginal Order

  • 158360803007.03.2020 •••   6.186Temeller 1549 @ 50% // 0.451 // 0.451 1218/18
    I · a · am · an · and · apple · boy · bread · drink · drinks · eat · eats · girl · he · i · is · man · she · the · water · woman
    21 words
  • 158367377308.03.2020 •••   6.186Temeller 2549 @ 50% // 0.451 2118/18
    are · book · boys · child · children · girls · has · men · menu · milk · newspaper · read · reads · rice · sandwich · they · we · women · you
    19 words

    Belirli Harfitarif: The

    Her İngilizce öğrenen Türkün kafasını en çok karıştıran şey the, yani belirli harfitarif, bilindik bir nesneden bahsederken kullanılır. Kafamızı karıştırmasının sebebi tabii ki dilimizde tam olarak karşılığı olmaması. Ama aslında, cümledeki “nesne”de kullaınıldığı zaman dilimizde bir karşılığı var, “ismin belirtme hali”. Örneklerle kullanıldığı yerleri ve çevirileri özetlersek:

    1 “ismin –i hali” durumu. yani cümledeki nesnenin belirli bi nesne olması:

    • The men eat apples: Adamlar elma yer (Herhangi bir elma)
    • The men eat the apples: Adamlar elmaları yer.
    • The men eat the apple: Adamlar elma yer. (Belirli bir elma, karşımızdaki hangi elmadan bahsettiğimizin farkında)

    (Türkçede bazı fiiller ismin -e halini gerektirdiğinden bu durum orada geçerli değildir "I look at the mirror" ya da "I look at a mirror" ikisi de "aynaya bakarım" şeklinde çevrilebilir. ama nesne tekilse a ya da the'dan birinin kullanılması gerekir)

    2 Belirli, daha önceden bahsettiğimiz bir özne olması durumu:

    My mother was sick yesterday. I called a doctor. The doctor arrived soon and gave her some medicine. (Burada bir önceki cümlede doktordan bahsettiğimiz için 3. cümledeki “doktor” belirli hale gelir, the kullanmak şarttır.)

    3 ..have/has the…” cümleleri En çok kafa karıştıran cümleler bunlar, çünkü “the” girince araya Türkçedeki cümlenin yapısı tamamen değişiyor. Bunu da örnekle açıklamıştım daha önce:

    • Should we buy some plates for Selcen? (Selcen için tabak alsak mı?)
    • No, the girl has plates. (Hayır kızın –Selcen’in- tabakları var)

    • Where are the plates we bought yesterday? (Dün aldığımız tabaklar nerede?)

    • Selcen has the plates. (Tabaklar Selcen’de. Selcen’in tabakları var yanlış!)

    ek: peki ya belirli bir nesnenin birini ait olduğunu söylemek istersek ne kullanacağız? o zaman "possessive pronoun" yani iyelik zamiri kullanmalıyız. yani "the plates are hers" ya da "the plates are Selcen's" ya da "the plates belong to Selcen".

    4 the'yı her zaman kullanmamız gereken yerler

    • doğayla ilgili, evrende bir tane olan şeyler. örneğin: the world , the moon, the sky, the sun, the North pole, the universe gibi

    • yine bir tane olan, özel coğrafi yerler için. örneğin: the Alps, the river Rhine, the Black Sea, the Pacific Ocean

    • Birleşik devletlerden ve impratorluklardan oluşan ülkeler: the United States of America, the United Kingdom, the United Arabic Emirates, the Ottoman Empire

    • topluca bir gruptan bahsetmek için: the Turkish (Türkler), the rich (zenginler), the Öztürks (Öztürkler yani Öztürk ailesi)

    • sıralama sayıları: the first, the fifth, the tenth

    • müzik aletleri: the piano, the violin

    5 church ( kilise ), mosque ( cami ), hospital ( hastane ), prison ( hapishane ), school ( okul ) gibi kelimeler, bina olarak düşünülüyorsa the kullanılır ama iş/ibadet/eğitim gibi amaçlarla gidildiğinde the kullanılamaz. Yani cuma günü camiye namaz kılmaya gidiyorsanız “I go to mosque”, ama Sultan Ahmet Camii’ne turist olarak gidiyorsanız “I go to the mosque” kullanılır.

    Kısaca Çoğullar

    • İngilizcede genel olarak çoğul yapmak için kelimelerin sonuna -s eki getirilir. Örneğin: books, boys, girls, vs.
    • Ancak bazı kelimelerin çoğulları tamamen düzensizdir (irregular). Örneğin: child/children, woman/women, man/men
    • Ayrıca, bazı kelimeler İngilizcede “sayılamaz” (uncountable) olarak değerlendirilir ve çoğul yapılamaz. Örneğin: milk, bread, water
  • 158377507609.03.2020 •••   6.186Yaygın İfadeler550 @ 50% // 0.450 2318/18
    bye · english · fine · goodbye · hello · morning · night · no · not · please · sorry · speaks · thanks · yes · you
    15 words
  • 158394831111.03.2020 •••   6.246Yemekler550 @ 50% // 0.450 3124/24
    beef · beer · breakfast · cheese · chicken · coffee · dinner · egg · fish · food · fruit · juice · lemon · lunch · meal · meat · oil · orange · pasta · plate · pork · salt · soup · strawberry · sugar · tea · tomato · vegetarian · wine
    29 words
  • 158394907611.03.2020 •••   6.126Hayvanlar549 @ 50% // 0.451 3312/12
    animal · bear · bird · cat · crab · dog · duck · elephant · horse · mouse · spider · turtle
    12 words
  • 158565837031.03.2020 •••   6.126Çoğullar550 @ 50% // 0.450 4212/12
    animals · apples · birds · books · cats · dogs · ducks · elephants · horses · newspapers · plates · sandwiches · turtles
    13 words

    İngilizcede genel olarak "çoğul" yapmak için kelimelerin sonuna "-s" eki getirilir.

    Örneğin: books, boys, girls, vs. Ancak bir çok kelime bu kurala uymaz (düzensiz/irregular):

    • -o ile biten bazı kelimeler -s yerine -es ile çoğul olur. Örneğin: potato/potatoes, tomato/tomatoes, hero/heroes ama piano/pianos, photo/photos, vs.
    • -fe veya -f ile biten kelimelerde f v’ye dönüşerek ves olarak çoğul olur. Örneğin: knife/knives, wife/wives, half/halves, wolf/wolves, vs.
    • -is ile biten bazı kelimeler -es ile çoğul olur. Örneğin: analysis/analyses, thesis/theses, vs.
    • -us ile biten bazı kelimeler -i ile çoğul olur. Örneğin: cactus/cacti, vs.
    • -on ile biten bazı kelimeler -a ile çoğul olur. Örneğin: criterion/criteria, phenomenon/phenomena, vs.
    • sessiz harfi takip eden -y ile biten kelimelerde y i’ye dönüşerek ies olarak çoğul olur. Örneğin: cherry/cherries, lady/ladies, vs. AMA y’den önce sesli varsa, sadece –s eklenir, örneğin days, trays, boys, vs.
    • Ancak bazı kelimelerin çoğulları tamamen düzensizdir (irregular). Örneğin: child/children, woman/women, man/men, foot/feet, person/people (bazı durumlarda persons kullanılabilir), tooth/teeth, mouse/mice, vs.
    • Bazı kelimelerin (özellikle hayvan isimlerinin) çoğulları tekilleriyle aynıdır. Örneğin: bison, buffalo, deer, fish, moose, pike, sheep, salmon, squid, vs. Ancak bilimsel olarak kullanıldıklarında, mesela tür adından bahsederken çoğul hale gelebilirler. Örneğin: “The fishes of this lake are bass and trout.”.
    • Species, news, series gibi kelimeler çoğul gibi görünse de, hem tekil hem çoğul olarak kullanılabilir.

    Diller birbirine birebir çevrilemediği gibi, çoğulluk-tekillik de her zaman çevrilemez. Genel ifadelerde Türkçede tekil, İngilizcede ise çoğul kullanıyoruz. Örnek vermek gerekirse, Türkçede Adamlar elmalar yer(ler) diye bir cümle olmaz, genel olarak adamların elma yediğini belirtmek içinAdamlar elma yer(ler)deriz. İngilizcede ise bu tip genel ifadeler için çoğul kullanılır: The men eat apples şeklinde. Şimdi aşağıdaki örneklere bakalım:

    • The men eat apples: Adamlar elma yer
    • The men eat apple: Bu cümle İngilizce dilbilgisi bakımından yanlıştır, kullanılamaz
    • The men eat an apple: Adamlar (bir) elma yer.
    • The men eat five apples: Adamlar beş elma yer. Adamlar beş elmalar yer Türkçe dilbilgisi açısından yanlıştır
    • The men eat the apples: Adamlar elmaları yer.
    • The men eat the apple: Adamlar elmayı yer.

    İngilizcede çoğulluk durumununsa bir istisnası var, sayılamayan nesneler, yani uncountable nouns. Bununla ilgili şu yoruma bakınız. Şuradaki listeye de göz atabilirsiniz. http://www.englishclub.com/vocabulary/nouns-uncountable-list.htm Bu tip nesnelerin çoğulu olmadığından tekil kullanılır:

    • The men eat bread: Adamlar ekmek yer
    • The men eat breads: Bu cümle İngilizce dilbilgisi bakımından yanlıştır, kullanılamaz
    • The men eat a bread: Bu cümle İngilizce dilbilgisi bakımından yanlıştır, kullanılamaz
    • The men eat a loaf of bread: Adamlar bir somun ekmek yer.
    • The men eat five loaves of bread: Adamlar beş somun ekmek yer.
    • The men eat the bread: Adamlar ekmeği yer
    • The men eat the breads: Bu cümle İngilizce dilbilgisi bakımından yanlıştır, kullanılamaz
  • 158606756705.04.2020 •••   6.126İyelik550 @ 50% // 0.450 // 0.450 5112/12
    ' · 's · her · his · its · mine · my · our · ours · their · your · yours
    12 words

    İyelik sıfatları kendilerinden sonra gelen nesneleri tanımlarken, iyelik zamirleri bu nesnelerin yerini tutar.

    Mesela:

    This is my apple. (Bu benim elmam) AMA This apple is mine. (Bu elma benim)

    Özne Zamiri/İyelik Sıfatı/İyelik Zamiri:

    • I / My / Mine
    • You / Your / Yours
    • He / His / His
    • She / Her / Hers
    • It / Its / Its
    • We / Our / Ours
    • They / Their / Theirs
  • 158677100213.04.2020 •••   6.066Nesne zamirleri549 @ 50% // 0.451 536/6
    her · him · it · me · them · us · you
    7 words

  • 158683815514.04.2020 •••   6.126Giyim550 @ 50% // 0.450 // 0.450 6212/12
    clothes · coats · dresses · pants · shirts · shoes · skirt · suits · wear · wears
    10 words
  • 158712328617.04.2020 •••   6.426Fiiller: Geniş550 @ 50% // 0.450 7142/42
    cook · cooks · design · find · go · goes · hear · hears · know · like · likes · listen · listens · loves · make · pays · play · plays · rains · run · runs · says · see · sees · sleeps · support · swim · swims · take · tell · use · walk · walks · want · wants · work · write · writes
    38 words

    Geniş zaman özellikle yinelenen iş ve alışkanlıkları, genel durumları belirtmek için kullanılır.

    Sadece 3. tekil şahıs (yani he/she/it ya da onların yerine geçecek şahıs adları) "s" takısı alır. diğer kişiler için fiil takısız olur:

    Örneğin içmek 'drink' fiili için:

    • I drink
    • you drink
    • he/she/it drinks
    • we drink
    • you drink
    • they drink
  • 158769644124.04.2020 •••   6.126Renkler550 @ 50% // 0.450 7312/12
    black · blue · brown · colorful · colors · gray · green · orange · pink · purple · red · white · yellow
    13 words
  • 158799741527.04.2020 •••   6.126Sorular549 @ 50% // 0.451 8112/12
    answer · do · does · have · how · question · what · what · when · where · which · which · who · whose · whose · why
    16 words
  • 158836972402.05.2020 •••   6.066Bağlaçlar549 @ 50% // 0.451 836/6
    because · but · if · or · that · when · whenever · while
    8 words
  • 158877936406.05.2020 •••   6.246Edat550 @ 50% // 0.450 // 0.450 9224/24
    about · after · against · among · as · at · behind · between · by · during · except · for · from · in · like · near · of · off · on · out · over · to · towards · under · with · without
    26 words

    AT= "Zaman" için saatlerle birlikte kullanılır (at 3 o'clock, at dinnertime, at sunset, at noon etc.) "Yer" için kullanılırken böyle belirsiz yerleri tarif etmek istediğinde kullan örn "I live AT the 5th street in Tampa Bay" veya yerini bildirirken "I am at the bus stop/at the bus station/at the store/at the airport." gibi.

    IN= -ZAMAN için günün üç bölümü için kullan örn "I work IN the mornings but not IN the evenings or afternoons". -Aylardan bahsederken kullanmalısın örn "She is planning to get a present for her boyfriend because his birthday is IN March." -Mevsimlerle kullan örn "We're heading out to California IN Spring/Summer..." -Yıllarla kullan örn "Einstein was born IN 1879." -Yüzyıllarla birlikte kullanılabilir örn "The Victorian era was a period IN the 19th century." YER olarak "içinde" demek örnekler: "The principle is IN the classroom", "My friend is IN Germany at the moment (ülkeler, kıtalar, şehirler olabilir)", "She is IN trouble (durum belirtirken)", "I'm IN the car/taxi (araba-taksi için kullanılır)".

    ON= ZAMAN olarak kullandığında "günler, günlerin sabah, öğle ve akşam vakitleri, tarih belirttiğinde, bayram gününü belirtirken" kullan. Örnekler: "In this country nobody works ON Sundays" "ON Friday morning I had to go out to see my doctor" "Republic Day in Turkey is celebrated ON 29th of October" "ON New Year's Eve we went to a night club in town." YER için biliyorsun üstünde demek on, bir de sağda-solda derken bir kalıp vardır (the building is on your right/on your left gibi), bir şeye binmiş olabilirsin "I'm ON the train coming to New York" gibi bir de telefondayım demek için de "I'm ON the phone" kalıbını diyebilirsin".

  • 158998981320.05.2020 •••   6.486Tarih ve Zaman550 @ 50% // 0.450 10148/48
    afternoons · calendars · monday · morning · night · time · today · tomorrow · tonight · tuesdays · until
    11 words
  • 159151826107.06.2020 •••   6.186Aile550 @ 50% // 0.450 10318/18
    brother · daughter · fathers · husband · mother · parent · sibling · sister · sons · wives
    10 words
  • 159203534613.06.2020 •••   6.246Meslekler550 @ 50% // 0.450 // 0.450 11224/24
    author · careers · director · doctor · jobs · models · police · staff · student · works
    10 words
  • 159278026722.06.2020 •••   6.546Sıfatlar 1551 @ 50% // 0.449 // 0.449 12154/54
    afraid · alive · available · beautiful · bilingual · clean · convenient · cultural · different · dirty · efficient · excellent · expensive · familiar · famous · final · frequent · future · general · historical · human · important · impossible · independent · interesting · left · legal · little · living · local · main · military · minimum · modern · necessary · negative · next · normal · official · open · opposite · own · perfect · personal · popular · positive · possible · private · professional · real · recent · religious · responsible · sad · same · serious · special · tired · traditional · whole · wooden · wrong
    62 words
  • 159396449605.07.2020 •••   6.426Fiiller: Geniş 2550 @ 50% // 0.450 // 0.450 12342/42
    answers · ask · believe · call · change · come · comes · consider · ends · fail · feel · follow · hope · include · includes · live · look · makes · mark · needs · offer · offers · open · pass · present · raise · remember · rest · return · returns · save · searches · seems · shows · sign · starts · stop · takes · thank · think · trust · wish · works
    43 words
  • 159466534013.07.2020 •••   6.486Zarflar551 @ 50% // 0.449 // 0.449 13248/48
    again · almost · already · also · always · anywhere · approximately · as · away · clearly · completely · currently · definitely · easily · else · enough · especially · even · ever · exactly · far · finally · generally · here · however · just · late · later · least · more · much · necessarily · neither · never · nor · normally · now · once · only · perfectly · possibly · pretty · really · slowly · so · sometimes · soon · still · then · there · together · too · twice · usually · very · well · yet
    57 words
  • 159520721820.07.2020 •••   6.546Yerler551 @ 50% // 0.449 // 0.449 14154/54
    airport · along · bathrooms · beaches · city · hotel · house · into · kitchens · restaurants · street · yard
    12 words
  • 159570520825.07.2020 •••   6.606Nesneler552 @ 50% // 0.448 // 0.448 14360/60
    beds · bottle · bowls · chair · computers · magazines · scissors · spoons · tables · televisions · through · tv · window
    13 words
  • 159600764429.07.2020 •••   6.186İnsanlar551 @ 50% // 0.449 15218/18
    babies · boyfriends · committees · conference · enemy · friend · girlfriends · human · people · persons · public
    11 words
  • 159618149531.07.2020 •••   6.426Seyahat552 @ 50% // 0.448 // 0.448 16142/42
    abroad · airplanes · america · american · around · bicycle · boats · buses · car · china · chinese · drive · england · europe · european · france · french · germany · international · italian · motorcycles · south · suitcases · train · travel · travels · turn · turns
    28 words
  • 159646357203.08.2020 •••   6.246Belirteç551 @ 50% // 0.449 // 0.449 16224/24
    all · all · another · any · anybody · anything · both · each · every · everybody · everyone · everything · few · no · nobody · none · nothing · one · other · someone · something · such · that · that · these · these · this · this · those · those
    30 words
  • 159734359613.08.2020 •••   6.426Sayılar551 @ 50% // 0.449 // 0.449 16342/42
    amount · average · eight · eighteen · eighty · eleven · enough · fifteen · fifty · first · five · forty · four · fourteen · fourth · half · hundred · last · less · majority · many · meter · million · more · much · nine · nineteen · ninety · one · pair · per · seven · seventeen · seventy · six · sixteen · sixty · some · sum · ten · third · thirteen · thirty · thousands · three · total · twelve · twenty · two
    49 words
  • 159855079027.08.2020 •••   6.606Fiiller: Geniş 3553 @ 50% // 0.447 // 0.447 17160/60
    adds · agree · allows · announce · appear · appears · arrive · asks · assumes · begins · believes · calls · contains · continues · count · counts · creates · cuts · deliver · delivers · demands · dry · explains · feels · fill · finds · fits · fly · follows · gets · gives · helps · import · introduce · knows · leaves · lives · looks · mix · opens · presents · produces · put · puts · receives · reserve · reserves · respect · serves · sets · signs · sing · spend · supports · talks · tells · thinks · tries · uses · visits · watches · wins · wishes
    63 words
  • 159999870813.09.2020 •••   6.306Eğitim552 @ 50% // 0.448 17330/30
    course · education · library · meaning · notes · pens · programs · schools · sections · studies · teacher · teaching · training
    13 words
  • 160179372104.10.2020 •••   6.606Fiiller: Geçmiş556 @ 50% // 0.444 // 0.444 18160/60
    answered · appeared · ate · born · called · came · cooked · decided · died · drank · entered · explained · fell · felt · finished · found · gave · had · happened · heard · informed · introduced · kept · knew · left · liked · listened · looked · lost · loved · made · opened · performed · played · rained · reached · recently · returned · said · saw · seemed · showed · spoke · started · stayed · stopped · supported · talked · thought · told · took · touched · tried · turned · used · walked · wanted · was · watched · went · were · won · wrote · yesterday
    64 words
  • 160361741225.10.2020 •••   6.546Fiiller: Mastar Hali555 @ 50% // 0.445 18354/54
    add · be · buy · call · change · close · come · cook · create · do · does · enter · get · give · have · help · keep · learn · let · look · love · need · pay · place · rain · rent · say · see · sell · set · show · sleep · speak · start · study · swim · think · touch · try · visit · walk · write
    42 words
  • 160784840813.12.2020 •••   6.306Fiiller: Geçmiş 2555 @ 50% // 0.445 // 0.445 19230/30
    did · drink · eat · go · hear · like · make · say · see · tell
    10 words
  • 160906012227.12.2020 •••   6.606Soyut Nesneler 1559 @ 50% // 0.441 // 0.441 20160/60
    groups · list · loves · order · parts · review · service · systems · views · ways
    10 words
  • 161087754317.01.2021 •••   6.426Dereceli sıfatlar557 @ 50% // 0.443 20342/42
    able · alone · bad · best · better · big · bigger · cheaper · cleaner · clear · cold · deep · fair · fast · free · full · good · great · happy · hard · hot · large · less · long · new · nice · old · older · poor · prettier · pretty · pure · ready · rich · sharp · short · simple · small · smaller · strong · sure · sweet · tall · than · true · weak · worse · worst · young · younger
    50 words
  • 161389665521.02.2021 •••   6.546Fiiller: Yakın Geçmiş Zaman562 @ 50% // 0.438 21254/54
    ago · been · before · cooked · has · have · played · previous · previously · rained · read · since · walked · wanted
    14 words
  • 162019756305.05.2021 •••   6.546Fiiller: Mastar Hali 2586 @ 50% // 0.414 // 0.414 22154/54
    accept · achieve · affect · allow · analyze · answer · appear · apply · assume · avoid · beat · begin · belong · build · choose · continue · count · cover · cut · define · develop · die · exist · explain · feel · finish · fit · forget · hate · how · improve · increase · leave · lets · lose · meet · miss · prepare · prevent · produce · reach · recover · remember · repeat · respond · serve · shut · stay · suffer · talk · though · understand · wait · wake · win
    55 words
  • 162409565319.06.2021 •••   6.066İlgi zamirleri555 @ 50% // 0.445 2236/6
    what · where · which · who · whom · whose
    6 words

    İlgi zamirleri iki cümleyi birleştirmek için kullanılır. Birleştirilen cümlelerden ikincisi ilkiyle ilgili bir bilgi verir.

    • which: cansızlar ve hayvanlar için
    • who/whom: insanlar için
    • that: which veya who yerine kullanılabilir
    • where: yer bilgisi için

    Genel olarak bunlar Türkçeye -idik ekiyle çevrilir (sevdiğim, bildiğin, doğduğu gibi).

    • whose: aitlik bilgisi verir. "olan" şeklinde ya da "-an" ekiyle çevrilir (yaşayan, doğan...)

    • of which, of what: bir grup isminde bazılarını tanımlarken kullanılırlar. "olan" şeklinde çevrilirler.

  • 162591982710.07.2021 •••   6.246Fiiller: -miş+hikaye574 @ 50% // 0.426 23224/24
    called · come · eaten · found · given · had · heard · taken · walked · written
    10 words
  • 162703635223.07.2021 •••   6.606Soyut Nesneler 2596 @ 50% // 0.404 24160/60
    attention · benefits · competitions · efforts · interests · life · religions · respect · situation · title
    10 words
  • 162719970425.07.2021 •••   6.066Dönüşlü zamirler558 @ 50% // 0.442 2426/6
    herself · himself · itself · myself · ourselves · themselves · yourself · yourselves
    8 words
  • 162832955207.08.2021 •••   6.366Doğa585 @ 50% // 0.415 // 0.415 24336/36
    down · flower · grasses · moon · rains · seas · skies · suns · tree · up · volcano · worlds
    12 words
  • 163015536728.08.2021 •••   6.426Fiiller: İsim Fiil651 @ 50% // 0.349 // 0.349 25142/42
    calling · coming · cooking · doing · drinking · eating · following · getting · giving · going · happening · having · including · leaving · looking · making · paying · playing · raining · reading · running · saying · seeing · sitting · sleeping · speaking · starting · studying · swimming · taking · talking · thinking · touching · trying · waiting · walking · watching · wearing · working · writing
    40 words
  • 163077539104.09.2021 •••   6.246Spor598 @ 50% // 0.402 // 0.402 25324/24
    ball · exercise · exercises · games · goals · jump · jumps · kick · paths · player · points · scored · sport · step · team · walk
    16 words
  • 163144037312.09.2021 •••   6.246Sanat599 @ 50% // 0.401 // 0.401 26124/24
    arts · cameras · films · flute · movie · musical · musics · opening · painting · photo · picture · style · violins
    13 words
  • 163203467819.09.2021 •••   6.186İletişim591 @ 50% // 0.409 26318/18
    channels · comment · communication · information · network · news · press · searches · stories · texts
    10 words
  • 163255479525.09.2021 •••   6.426Tıp598 @ 50% // 0.402 // 0.402 27142/42
    bodies · cares · emergencies · eye · hands · heads · health · helps · ill · sick · treatment
    11 words
  • 163385014210.10.2021 •••   6.606Fiiller: Gelecek622 @ 50% // 0.378 // 0.378 27260/60
    add · be · break · call · change · choose · come · continue · cook · will
    10 words
  • 163567835431.10.2021 •••   6.426Politika610 @ 50% // 0.390 27342/42
    court · governments · law · national · president · safety · securities · societies · tax · war
    10 words
  • 163809436828.11.2021 •••   6.546Fiiller: İfadesel Gelecek Zaman601 @ 50% // 0.399 28154/54
    achieve · add · allow · apply · arrive · ask · assume · be · believe · going
    10 words
  • 164111934402.01.2022 •••   6.426Bilim613 @ 50% // 0.387 // 0.387 28342/42
    alcohol · analyses · article · decrease · details · discover · electric · energies · line · project · research · sciences · sizes · technologies
    14 words
  • 164164761208.01.2022 •••   6.126Gelecekte tamamlanmışlık583 @ 50% // 0.417 29212/12
    called · created · decided · died · found · have · received · sent · taken · will
    10 words
  • 164293316323.01.2022 •••   6.306İşletme599 @ 50% // 0.401 // 0.401 30130/30
    advertising · board · businesses · card · costs · credit · dollar · global · industries · insurances · moneys · products · sales
    13 words
  • 164223365315.01.2022 •••   6.066Fiiller: Kiplik555 @ 50% // 0.445 3036/6
    can · cannot · could · may · must · should · would
    7 words
  • 164318361326.01.2022 •••   6.126Olaylar566 @ 50% // 0.434 31112/12
    action · attacks · battle · death · delivery · discussion · noises · starts · stops · traffic
    10 words
  • 164399870604.02.2022 •••   6.126Fiiller: Şartlı Geçmiş597 @ 50% // 0.403 31212/12
    been · changed · considered · discovered · had · have · managed · opened · would · written
    10 words
  • 164460224211.02.2022 •••   6.126Nitelikler576 @ 50% // 0.424 31312/12
    beauty · difference · expression · forces · identity · importances · looks · luck · powers · quality
    10 words
0.064

··········· Table of Contents ···········

Temeller 2 2 · 2022-07-04 ^

Belirli Harfitarif: The

Her İngilizce öğrenen Türkün kafasını en çok karıştıran şey the, yani belirli harfitarif, bilindik bir nesneden bahsederken kullanılır. Kafamızı karıştırmasının sebebi tabii ki dilimizde tam olarak karşılığı olmaması. Ama aslında, cümledeki “nesne”de kullaınıldığı zaman dilimizde bir karşılığı var, “ismin belirtme hali”. Örneklerle kullanıldığı yerleri ve çevirileri özetlersek:

1 “ismin –i hali” durumu. yani cümledeki nesnenin belirli bi nesne olması:

  • The men eat apples: Adamlar elma yer (Herhangi bir elma)
  • The men eat the apples: Adamlar elmaları yer.
  • The men eat the apple: Adamlar elma yer. (Belirli bir elma, karşımızdaki hangi elmadan bahsettiğimizin farkında)

(Türkçede bazı fiiller ismin -e halini gerektirdiğinden bu durum orada geçerli değildir "I look at the mirror" ya da "I look at a mirror" ikisi de "aynaya bakarım" şeklinde çevrilebilir. ama nesne tekilse a ya da the'dan birinin kullanılması gerekir)

2 Belirli, daha önceden bahsettiğimiz bir özne olması durumu:

My mother was sick yesterday. I called a doctor. The doctor arrived soon and gave her some medicine. (Burada bir önceki cümlede doktordan bahsettiğimiz için 3. cümledeki “doktor” belirli hale gelir, the kullanmak şarttır.)

3 ..have/has the…” cümleleri En çok kafa karıştıran cümleler bunlar, çünkü “the” girince araya Türkçedeki cümlenin yapısı tamamen değişiyor. Bunu da örnekle açıklamıştım daha önce:

  • Should we buy some plates for Selcen? (Selcen için tabak alsak mı?)
  • No, the girl has plates. (Hayır kızın –Selcen’in- tabakları var)

  • Where are the plates we bought yesterday? (Dün aldığımız tabaklar nerede?)

  • Selcen has the plates. (Tabaklar Selcen’de. Selcen’in tabakları var yanlış!)

ek: peki ya belirli bir nesnenin birini ait olduğunu söylemek istersek ne kullanacağız? o zaman "possessive pronoun" yani iyelik zamiri kullanmalıyız. yani "the plates are hers" ya da "the plates are Selcen's" ya da "the plates belong to Selcen".

4 the'yı her zaman kullanmamız gereken yerler

  • doğayla ilgili, evrende bir tane olan şeyler. örneğin: the world , the moon, the sky, the sun, the North pole, the universe gibi

  • yine bir tane olan, özel coğrafi yerler için. örneğin: the Alps, the river Rhine, the Black Sea, the Pacific Ocean

  • Birleşik devletlerden ve impratorluklardan oluşan ülkeler: the United States of America, the United Kingdom, the United Arabic Emirates, the Ottoman Empire

  • topluca bir gruptan bahsetmek için: the Turkish (Türkler), the rich (zenginler), the Öztürks (Öztürkler yani Öztürk ailesi)

  • sıralama sayıları: the first, the fifth, the tenth

  • müzik aletleri: the piano, the violin

5 church ( kilise ), mosque ( cami ), hospital ( hastane ), prison ( hapishane ), school ( okul ) gibi kelimeler, bina olarak düşünülüyorsa the kullanılır ama iş/ibadet/eğitim gibi amaçlarla gidildiğinde the kullanılamaz. Yani cuma günü camiye namaz kılmaya gidiyorsanız “I go to mosque”, ama Sultan Ahmet Camii’ne turist olarak gidiyorsanız “I go to the mosque” kullanılır.

Kısaca Çoğullar

  • İngilizcede genel olarak çoğul yapmak için kelimelerin sonuna -s eki getirilir. Örneğin: books, boys, girls, vs.
  • Ancak bazı kelimelerin çoğulları tamamen düzensizdir (irregular). Örneğin: child/children, woman/women, man/men
  • Ayrıca, bazı kelimeler İngilizcede “sayılamaz” (uncountable) olarak değerlendirilir ve çoğul yapılamaz. Örneğin: milk, bread, water

Çoğullar 2 · 2022-07-04 ^

İngilizcede genel olarak "çoğul" yapmak için kelimelerin sonuna "-s" eki getirilir.

Örneğin: books, boys, girls, vs. Ancak bir çok kelime bu kurala uymaz (düzensiz/irregular):

  • -o ile biten bazı kelimeler -s yerine -es ile çoğul olur. Örneğin: potato/potatoes, tomato/tomatoes, hero/heroes ama piano/pianos, photo/photos, vs.
  • -fe veya -f ile biten kelimelerde f v’ye dönüşerek ves olarak çoğul olur. Örneğin: knife/knives, wife/wives, half/halves, wolf/wolves, vs.
  • -is ile biten bazı kelimeler -es ile çoğul olur. Örneğin: analysis/analyses, thesis/theses, vs.
  • -us ile biten bazı kelimeler -i ile çoğul olur. Örneğin: cactus/cacti, vs.
  • -on ile biten bazı kelimeler -a ile çoğul olur. Örneğin: criterion/criteria, phenomenon/phenomena, vs.
  • sessiz harfi takip eden -y ile biten kelimelerde y i’ye dönüşerek ies olarak çoğul olur. Örneğin: cherry/cherries, lady/ladies, vs. AMA y’den önce sesli varsa, sadece –s eklenir, örneğin days, trays, boys, vs.
  • Ancak bazı kelimelerin çoğulları tamamen düzensizdir (irregular). Örneğin: child/children, woman/women, man/men, foot/feet, person/people (bazı durumlarda persons kullanılabilir), tooth/teeth, mouse/mice, vs.
  • Bazı kelimelerin (özellikle hayvan isimlerinin) çoğulları tekilleriyle aynıdır. Örneğin: bison, buffalo, deer, fish, moose, pike, sheep, salmon, squid, vs. Ancak bilimsel olarak kullanıldıklarında, mesela tür adından bahsederken çoğul hale gelebilirler. Örneğin: “The fishes of this lake are bass and trout.”.
  • Species, news, series gibi kelimeler çoğul gibi görünse de, hem tekil hem çoğul olarak kullanılabilir.

Diller birbirine birebir çevrilemediği gibi, çoğulluk-tekillik de her zaman çevrilemez. Genel ifadelerde Türkçede tekil, İngilizcede ise çoğul kullanıyoruz. Örnek vermek gerekirse, Türkçede Adamlar elmalar yer(ler) diye bir cümle olmaz, genel olarak adamların elma yediğini belirtmek içinAdamlar elma yer(ler)deriz. İngilizcede ise bu tip genel ifadeler için çoğul kullanılır: The men eat apples şeklinde. Şimdi aşağıdaki örneklere bakalım:

  • The men eat apples: Adamlar elma yer
  • The men eat apple: Bu cümle İngilizce dilbilgisi bakımından yanlıştır, kullanılamaz
  • The men eat an apple: Adamlar (bir) elma yer.
  • The men eat five apples: Adamlar beş elma yer. Adamlar beş elmalar yer Türkçe dilbilgisi açısından yanlıştır
  • The men eat the apples: Adamlar elmaları yer.
  • The men eat the apple: Adamlar elmayı yer.

İngilizcede çoğulluk durumununsa bir istisnası var, sayılamayan nesneler, yani uncountable nouns. Bununla ilgili şu yoruma bakınız. Şuradaki listeye de göz atabilirsiniz. http://www.englishclub.com/vocabulary/nouns-uncountable-list.htm Bu tip nesnelerin çoğulu olmadığından tekil kullanılır:

  • The men eat bread: Adamlar ekmek yer
  • The men eat breads: Bu cümle İngilizce dilbilgisi bakımından yanlıştır, kullanılamaz
  • The men eat a bread: Bu cümle İngilizce dilbilgisi bakımından yanlıştır, kullanılamaz
  • The men eat a loaf of bread: Adamlar bir somun ekmek yer.
  • The men eat five loaves of bread: Adamlar beş somun ekmek yer.
  • The men eat the bread: Adamlar ekmeği yer
  • The men eat the breads: Bu cümle İngilizce dilbilgisi bakımından yanlıştır, kullanılamaz

İyelik 1 · 2018-10-24 ^

İyelik sıfatları kendilerinden sonra gelen nesneleri tanımlarken, iyelik zamirleri bu nesnelerin yerini tutar.

Mesela:

This is my apple. (Bu benim elmam) AMA This apple is mine. (Bu elma benim)

Özne Zamiri/İyelik Sıfatı/İyelik Zamiri:

  • I / My / Mine
  • You / Your / Yours
  • He / His / His
  • She / Her / Hers
  • It / Its / Its
  • We / Our / Ours
  • They / Their / Theirs

Nesne zamirleri 1 · 2018-10-24 ^

Fiiller: Geniş 1 · 2018-10-24 ^

Geniş zaman özellikle yinelenen iş ve alışkanlıkları, genel durumları belirtmek için kullanılır.

Sadece 3. tekil şahıs (yani he/she/it ya da onların yerine geçecek şahıs adları) "s" takısı alır. diğer kişiler için fiil takısız olur:

Örneğin içmek 'drink' fiili için:

  • I drink
  • you drink
  • he/she/it drinks
  • we drink
  • you drink
  • they drink

Edat 1 · 2018-10-24 ^

AT= "Zaman" için saatlerle birlikte kullanılır (at 3 o'clock, at dinnertime, at sunset, at noon etc.) "Yer" için kullanılırken böyle belirsiz yerleri tarif etmek istediğinde kullan örn "I live AT the 5th street in Tampa Bay" veya yerini bildirirken "I am at the bus stop/at the bus station/at the store/at the airport." gibi.

IN= -ZAMAN için günün üç bölümü için kullan örn "I work IN the mornings but not IN the evenings or afternoons". -Aylardan bahsederken kullanmalısın örn "She is planning to get a present for her boyfriend because his birthday is IN March." -Mevsimlerle kullan örn "We're heading out to California IN Spring/Summer..." -Yıllarla kullan örn "Einstein was born IN 1879." -Yüzyıllarla birlikte kullanılabilir örn "The Victorian era was a period IN the 19th century." YER olarak "içinde" demek örnekler: "The principle is IN the classroom", "My friend is IN Germany at the moment (ülkeler, kıtalar, şehirler olabilir)", "She is IN trouble (durum belirtirken)", "I'm IN the car/taxi (araba-taksi için kullanılır)".

ON= ZAMAN olarak kullandığında "günler, günlerin sabah, öğle ve akşam vakitleri, tarih belirttiğinde, bayram gününü belirtirken" kullan. Örnekler: "In this country nobody works ON Sundays" "ON Friday morning I had to go out to see my doctor" "Republic Day in Turkey is celebrated ON 29th of October" "ON New Year's Eve we went to a night club in town." YER için biliyorsun üstünde demek on, bir de sağda-solda derken bir kalıp vardır (the building is on your right/on your left gibi), bir şeye binmiş olabilirsin "I'm ON the train coming to New York" gibi bir de telefondayım demek için de "I'm ON the phone" kalıbını diyebilirsin".

İlgi zamirleri 1 · 2018-10-24 ^

İlgi zamirleri iki cümleyi birleştirmek için kullanılır. Birleştirilen cümlelerden ikincisi ilkiyle ilgili bir bilgi verir.

  • which: cansızlar ve hayvanlar için
  • who/whom: insanlar için
  • that: which veya who yerine kullanılabilir
  • where: yer bilgisi için

Genel olarak bunlar Türkçeye -idik ekiyle çevrilir (sevdiğim, bildiğin, doğduğu gibi).

  • whose: aitlik bilgisi verir. "olan" şeklinde ya da "-an" ekiyle çevrilir (yaşayan, doğan...)

  • of which, of what: bir grup isminde bazılarını tanımlarken kullanılırlar. "olan" şeklinde çevrilirler.


7 skills with tips and notes

 
4.725